Güçlü bir cilt uyarıcı olan dermapen (mikroiğneleme) uygulaması, cilt üzerinde derinliği ayarlanabilen iğneler yardımı sayesinde minimal invaziv uygulanan bir işlemdir. Epidermis dediğimiz cildin üst tabakasına hiçbir zarar vermeden gerçekleştirir ve işlemin tarihi Çin tarihine uzanmaktadır. Dermapen uygulaması, cildin üst tabakasına herhangi bir zarar vermeden alt tabakanın uyarılması sayesinde cildin kolajen üretiminin hızlandırılmasını amaçlamaktadır. Tarihi bir kökene sahip olan bu uygulama günümüz teknolojisi ile birleşince ortaya kısa sürede çok fazla tatmin edici ve pratik sonuçlar çıkarmaya başladı. İşlemin gerçekleştirilmesi için dermapen cihazları devreye girmektedir. Uygulama sırasında herhangi bir kimyasal maddenin kullanılmaması, tedaviye olan talebin artmasına sebep olan en büyük etmenlerden biridir. Bunun yanında tüm cilt tipleri için yapılabiliyor olması ve tedavinin de pratik ve kısa sürede olumlu sonuçlar vermesi de yaygınlaşmasında ve talep oranının bu denli yükselmesine en büyük sebeplerdendir. Tedaviye başlar başlamaz 1.seans sonrasında bile fark görülür. Seanslar genelde ayda 1 şeklinde ilerler ve bir ayda bile fark gözle görülür hale gelir. Tedaviye başlamak için adım atıp 1.seans işleminden geçmiş olan bireyler. Dermapen 2.seans sonrasında daha da tatmin edici bir sonuçla karşılaşır ve tedaviyi yarıda bırakmak istemeden düzenli bir şekilde devam etme isteğiyle ilerler. Çünkü dermapen 2.seans sonrası ciltteki farklılık artık çok net bir şekilde kendini belli etmeye başlar. Zorlu cilt problemi olan bireylerde, cilt yüzeyindeki leke, akne, sivilce problemi, kırışıklık, göz altı kararma veya morlukları gibi cilt problemlerinden bazılarına sahipse ve bu cilt yüzeyinde oldukça yer edinmişse dahi dermapen 2.seans sonrasında fark gözlenir, fakat tamamen yok olması için gereken seanslara düzenli bir şekilde devam etmek gerekmektedir. Cilt tipine göre ve cilttkeki probleme göre dermapen tedavisinin seansları ayarlanır ve bu sürece ayak uydurulur. Dermapen tedavisi oldukça etkili bir yöntem olduğu için, seans sayısı artsın veya azalsın, sonuç genellikle hep tatmin edici olmuştur. Bununla birlikte cilt problemi daha da hafif olan bireylerde çok pratik ve hızlı sonuç veriyor. Bazı bireylerin cilt tipi de tedaviye çok hızlı yanıt verebiliyor ve bu durum kişiden kişiye değişkenlik gösterebiliyor. Dermapen tedavisine hızlı yanıt veren ciltlerde, dermapen 2.seans sonrası gözle görülür, dikkat çekici ve parlak bir cilt görünümü kazanılabilmektedir.
Dermapen 2.seans sonrasında da yine 1.seans sonrasında olduğu gibi, dikkat edilmesi gereken tüm hususlara özen göstermek gerekmektedir. Örneğin dermapen işleminden sonra kesinlikle güneş ışınlarından bireyin kendisini ve işlem gören bölgeyi koruması gerekmektedir. Kişinin yüksek faktörlü güneş kremleri kullanması uygun olacaktır. İşlem gören bölgenin 24 saat kadar su ile temasını kesmek gerekmektedir. Yine 24 saat sonrasında makyaj uygulaması yapılabilir. Fakat 2 hafta kadar işlem gören bölgeye lazer ya da ağda, 1 hafta kadar da işlem gören böyleye peeling tarzı uygulamalar yapılmamalıdır.
Dermapen 2.seans sonrasında bireylerin cildi artık tedaviye yanıt vermiş olur ve uygulamayı yaptıran insanlar da uygulama yapılan bölgedeki değişiklikleri, yenilenmeyi ve ışıltıyı fark ederler. Dermapen ile tanışmış olup, bu uygulamanın bu kadar pratik ve güven veren sonucunu gördükten sonra uygulama yaptıran bireyler, çevresinde cilt problemi yaşayan insanlara önermeye başlamaktadır. Dermapen işlemi bu tatmin edici sonuçları sayesinde günümüzde çok fazla yaygınlaşmıştır. Kimyasal maddelere maruz kalmadan, cildine herhangi bir zarar vermeden, cilt problemlerinden, leke ve sivilce izlerinden kurtulmak isteyen, yaşlılığa bağlı olarak cilt üzerinde oluşan kırışıklıklara çözüm arayan herkes dermapen uygulamasını tercih etmektedir. Dermapen tedavisi doğru koşullar ve hijyenik ortam sağlandığında, pozitif sonuçlat elde edilmesini sağlayan, güvenilir bir yöntemdir.
31.07.20240
)