Dermapen, görüntüsü dolayısı ile adını bir ‘kalem’ ve ‘dermatoloji’ kelimesinden almaktadır, diğer bir adı “mikro iğneleme”dir. Küçük iğneler eşliğinde yapılan minimal invaziv bir işlemdir. Yaşlanmaya bağlı olarak oluşan cilt kırışıklıkları, cilt lekeleri, sivilce sonucu oluşan izler gibi birçok cilt probleminde uygulanan bir yöntemdir. Verimli sonuçlar elde edilmesi ve konforlu kullanım sağlamasından dolayı dünya üzerinde özellikle kozmetik ve dermatoloji uzmanlarının başvurduğu bir yöntem haline gelmiştir. Cilt üzerindeki epidermis tabakasına zarar vermeden, soyulma, tahriş gibi olumsuz etkiler bırakmadan uygulanabilir olması, yöntemin tercih edilmesindeki en büyük etkenlerden biridir. Bu güvenilir yöntem, cildin kendi kedini iyileştirme mekanizmasını harekete geçiriyor ve daha genç, daha sağlıklı bir cilt görünümü sağlıyor. Yaşlanma karşıtı olduğu savunulan yöntem, cilt üzerindeki çizgilere ve kırışıklıklara karşı etkili bir tedavi sunuyor. Mikro iğneler sayesinde daha genç bir görünüm kazanmanın keşfedilmesi çok eski yıllara dayanmaktadır. Antik Çin tıbbına dayandığı bilinen uygulama, MS 581-618 yılları arasında Sui Hanedanı döneminde prensesleri güzelleştirmek amacıyla 7 mikro iğne ile oluşturulmuş bir alet ile uygulama yapılmıştır. Nedbe tedavisi için iz üzerinde kontrol altında hasar oluşturarak remodelling fazını tekrar düzenlemek ve mevcut olan kolajen diziliminin çarpraz bağlarını kırmak oldukça eskiye dayanan bir yöntem olsa dahi işlem için mikro iğneleme, dermapen ve dermaroller sistemleri 2000’li yıllarda kullanılmaya başlamıştır.
Günümüzde, özellikle uzun çalışma saatleri olan bireylerde beslenmeye yeterince önem verilememesi, vakitten tasarruf etmek için, sağlıksız olsa dahi pratik olduğu için tercih edilen besinler, yaşam koşullarına bağlı olarak oluşan ve vücuda mental anlamda yük bindiren stres, kalabalık kentlerde oranı fazla olan hava kirliliği, alkol, sigara gibi zararlı maddelerin tüketimi ve bunların beraberinde insanın yaşının ilerlemesi sonucunda cilt sağlığında zamanla bozulma meydana gelmektedir. Bu tür etkilerin cildi olumsuz etkileyip cilt sağlığının bozulmasına karşılık geliştirilen ve güvenilir olup çok fazla tercih edilen yöntem dermapendir. Uygulama iğneleme yöntemi ile ciltte bulunan kolajen üretimini ve ciltteki onarım mekanizmasına uyarı göndererek hareketlendiren bu yöntem, işlevi nedeni ile “kolajen indüksiyon tedavisi” olarak da bilinmektedir. Bu şekilde adlandırılabiliyor. Özellikle son yıllarda cildin yenilenmesi, cildin gençleşmesi denildiğinde akla ilk gelen yöntemlerden biri olmuştur. Ciltte kolajenin desteklenmesi, cilt üzerindeki birçok farklı cilt sorunlarının giderilmesinde etkili olmaktadır. Örneğin; siyah nokta sorunu, geniş gözenek problemi, güneş lekeleri, sivilce izleri, cilt üzerindeki renk değişiklikleri, ince çizgiler, kırışıklık problemleri, kaz ayakları dediğimiz kırışıklıklar, ciltte elastikiyet kaybı, cilt çatlakları, göz çevresinde oluşan morluk ve kararmalar, dekolte ve boyun bölgesinde oluşan sarkmalar ve saç dökülmesi gibi pek çok cilt sorununda dermapen yöntemi uygulanmaktadır. Dermapen uygulamasının en büyük ve göze çarpan faydalarından biri ise uygulamanın ciltte leke ve iz bırakmamasıdır. Benzer cilt problemlerinin tedavisi amacı ile kullanılan lazer uygulamalarının aksine, dermapen uygulaması lazer uygulama içermediği için cilt üzerinde renk farklılığı, ısınma, soyulma gibi rahatsız edecek sorunlara yol açmamaktadır. Bununla birlikte eğer uygulama yapılan cilt tipi koyu ten ise bu bireylerde sonuç daha da tatmin edici olabilmektedir. Ekipmanlar konforlu bir kullanıma sahip olduğu için vücutta ulaşılması zor olan bölgeler üzerinde dahi kolay bir şekilde uygulanabilir. Dermapen uygulamasına minimal invaziv diyebildiğimiz için uygulama sonrasında uygulama yapılan birey uzun süreli bir rahatsızlık durumu hissetmemektedir. Çeşitli fayda ve avantajlara sahip olan, tedaviye tatmin edici dönüşler sağlayan dermapen uygulamasına gönül rahatlığı ile güvenip, tercih edebilirsiniz.
0
)